Son Ağa; doğduğu günden itibaren kendi hayatını yaşama şansı olmamış bir adamın hikâyesidir. Ne işini ne eşini seçerken bile onun fikrini soran olmamıştır Son Ağa’nın. İlk Aşkını bu yüzden kırk yaşından sonra yaşamasına da çok şaşırmamak gerekir! Hikâyemiz başlarken Salim Ağa Bağcıoğlu Ailesinin “Son Ağa” sı olarak kabul ediliyor bu yörede. düşmanaları Çıkrıkçıoğulları'ndanGülser çıkrıkçı oğluna aşık olan Ağa,annesi ve Gülümserin'in Ailesiyle baş etmeye başlar...
KİŞİLER
SALİM BAĞCIOĞLU: (40) Bağcıoğlu ailesinin reisi. Ailesine, geleneklerine bağlı biri. Babasının, annesinin sözünden çıkmaz. Ona göre bir insanı insan yapan en önemli şey gelenektir. O yüzden biraz tutucudur. Hala şalvarını giymekte, çizmesiyle dolaşmaktadır. Anadolu’nun bağrında yetişmiş biri olarak kot pantolon, tişört vs nefret ettiği şeylerin başında gelmektedir. Babası gibi o da Atatürk hayranıdır. O yüzden fötr şapkasını hiç çıkarmaz.
Salim yağız bir Anadolulu olarak kadına sahip çıkar; biraz maçodur. Ağabeyi öldüğünde yengesiyle evlenmekten hiç çekinmez. Gülüm’ü gördüğü ve âşık olduğunu anladığı an hayatında ilk defa annesine itiraz eder. Gülüm de Salim’e âşık olduktan sonra bu maço adamı değiştirmek için hayli uğraşacaktır.
GÜLÜM ÇIKRIKÇIOĞLU: (25–28) Çıkrıkçıoğlu ailesinin en küçük kızı. Tekne kazıntısı. Asıl adı Gülümser ama aile Gülüm der. Ali Ağanın iki çocuktan sonra uzun bir süre çocuğu olmaz. Karısı yıllar sonra Gülüm’e hamile kalır. Fakat onu doğururken vefat eder. Okul hayatı boyunca en çok sorunu erkeklerle yaşar. Küçük bir şehirde doğduğu ve 12 yaşına kadar büyüdüğü için kadın – erkek ilişkilerinde biraz tutucudur. Büyük şehrin aşk anlayışı ona göre değildir. Hatta büyük şehir ona göre değildir. Üniversiteyi İstanbul’da okumuş, Harita Mühendisi çıkmıştır. Mastırını Necati ile birlikte Avustralya da tamamlamıştır!
Nişanlısı Necati ile sorunları var. Oğlandan kaçsa da kurtulamaz. Necati hikâyenin başında girip çıkacak bir karakter değil. Yeri gelecek Gülüm’ün gönlünü çalacak, yeri gelecek kendisinden nefret edecek. Renkli tek boyutlu biri değil Necati!
Gülümser Salim ile karşılaştıklarında hayatının erkeğiyle karşılaştığını fark etmez. Ama bunu anladığında iki aile arasında bu kadar büyük bir kavga çıkacağını tahmin etmez. Bu mücadelede Salim’in yanında olur hep.
HACER BAĞCIOĞLU: (45) Salim’in Ağabeyinin karısı. Salim’le kardeş gibidirler. Salim onun çocuklarına hem amcalık hem de babalık yapmıştır. Bu yüzden Hacer ona çok saygı duymaktadır. Yeri gelmiş Salim yememiş, yedirmiştir. Fatma anayı kendi anası olarak görmektedir. Salim’in her şeyiyle ilgilenmektedir. Hala gömleklerini ütülemekte, yemeğini o hazırlamaktadır. Dominant bir kadındır Hacer. Renkli bir kişiliği vardır. Sesi güzeldir. Canı çektiğinde çok güzel türküler söyler. Eli hamarattır, yemeklerinin tadını bir yiyen bir daha unutmaz! Bağırdı mı evde herkes sesini keser. Evlendiğinde on beşindeymiş daha. Ölen kocanı sevdin mi diye sorsalar sevdim der. Abim gibiydi, babam gibiydi. Aşkı soruyorsanız o da bilmiyor aşkın ne olduğunu?
FATMA BAĞCIOĞLU: (60) Salim’in annesi. Kocası Yaşar Ağa öldükten sonra aileyi çekip, çevirmiştir. Ailenin geleneklerine bağlı, bir çınar gibi çocuklarını güneşten korumaktadır. Ölmeden önce tek dileği Salim’in erkek çocuğunu kucağına almaktır. Gelini Hacer’i kendi kızı gibi görmektedir. Ama evin çocukların idaresi ile ilgili kavga etmiyorlar desek yalan olur!
KURTULUŞ BAĞCIOĞLU: (21) Hacer’in büyük oğlu. Babası gibi cimriliğinden çayı şekersiz içer. Lise mezunu. Askerden geldikten sonra amcası Salim’in yerinde çalışmaya başlar. Tatlı dilliği sayesinde gayet iyi satışlar yapmaktadır. Parayı kuruşu kuruşuna alır. Kimsenin hakkı kendisine geçmesin ama kimsede de hakkı kalsın istemez. Müşterilere tatmaları için bile bir şey ikram etmez. Lokumların tadını öyle bir anlatır ki tatmasına gerek kalmaz zaten kimsenin. Amcasının aksine milliyetçi, muhafazakâr biridir. Yorgun demokrat İsmet abi ve Salim sık sık onu kafaya alır, kızdırırlar. Sık sık Gençlik Kollarına gider, oradaki çalışmalara katılır. Renk körüdür. Salim bir gün oğlana kırmızıyı, maviyi tarif edecek! Griler dışında renklerin olduğunu hem değişmeceli anlamda hem gerçek anlamda Salim ve tabii yaşadığı aşk ile idrak edecek Kurtuluş! Kabuğu zamanla kırılacak.
EMRAH BAĞCIOĞLU: (17) Hacer’in ortanca oğlu. Teknoloji düşkünü, zehir gibi bir zekâya sahip biridir. Lise sona gitmektedir. Öğlen okuldan çıkıp, doğrudan dükkâna gelip, kasaya geçmektedir. Dükkânın kasasıdır. Bütün ödemeleri, aldı verdileri, banka, maliye vs. işlerini Emrah idare etmektedir. Salim malın toptan alımından, Kurtuluş malın perakende satımından sorumludur. Emrah dükkâna kamera sisteminin kurulmasından, bilgisayara programlar yüklenmesine kadar her şeyden sorumludur. Koyu bir GS taraftarıdır.
ALİ ÇIKRIKÇIOĞLU: (75) Ailenin reisi. Yaşar Ağanın izinde gider ve dükkân açarak, yeni döneme ayak uydurmaya başarır. Şimdi hali vakti gayet yerindedir. İşini bilen, paranın kıymetini bilen biridir. Biraz da cimridir. Eski model mercedesine hala binmektedir. Alış verişlerinde çek, senet gibi şeyler kullanmaz. Peşin para kullanır fakat bunu da bir güç olarak kullanır; karşı taraf indirim yapmak zorundadır her daim.
Küçük kızı, ailenin medara iftiharı Gülüm onun da en büyük gözdesidir. Ali Ağayı kızıyla gören herkes şaşırmaktadır. Bu sert ve cimri adam gitmekte, yerine yumuşak huylu, eli açık bir adam gelmektedir.
HAYRİ ÇIKRIKÇIOĞLU: (40) Ailenin en büyük erkek çocuğu; Ali Ağanın koltuğunu devralacak kişi. Hayri’nin hayatta korktuğu tek kişi babasıdır. Onun dışında biraz cevval bir adamdır. Fakat onu babasının yanında görenler duruma biraz şaşırmaktadırlar. Hayri ile Salim aynı mahallenin çocuklarıdır. İkili arasındaki rekabet ta o yıllara dayanmaktadır. Hayri aşağı mahallenin lideri, Salim ise yukarı mahallenin lideridir.
Hayri ile Salim’in yolları evlenmek için yola çıktıklarında da kesişir. İkisi de komşu köyün en güzel kızı Nur’u beğenir ama kızı Salim alır. Hayri bunu hiç unutmaz. Her fırsatta bunu söyler ama bu durum karısı Müberra ile kavgaya sebep olur.
SEHER ÇIKRIKÇIOĞLU: (41) Ali Ağanın en büyük çocuğu. Evli, üç çocuğu var. Bütün aile konakta yaşamakta. Anne vefat ettiği için evin en büyük kadınıdır. Bir nevi anneyi temsil etmektedir. Biraz despot biridir. Evi çekip, çevirmektedir. Bu konuda gelin olarak Müberra ona yardımcı olmaktadır. Evlenirken Orhan’ın soyadını almayı reddetmiştir.
ORHAN ÇIKRIKÇIOĞLU: (45) Seher’in kocası. Halı atölyesinden sorumlu. Seher’in aksine sakin bir adamdır. Seher’den kimi zamanlarda çekinmektedir. Salim’in mahalle arkadaşıdır. Zaman zaman Salim’in dükkânına uğrayıp, çayını içer. Tabii bu durum Seher’in kulağına gittiğinde evde kavga kaçınılmaz olur.
NECLA ÇIKRIKÇIOĞLU: (25) Seher’in büyük çocuğu. Lise mezunu. Atölyede halı dokumaktadır. Tavırlarıyla annesini andırmaktadır. Mizacı sert biridir.
AYFER ÇIKRIKÇIOĞLU: (20) Seher’in ikinci çocuğu. Amcası Hayri’nin yanında çalışmaktadır.
AHMET ÇIKRIKÇIOĞLU: ( 23) Hayri’nin büyük çocuğu, ailenin ilk erkek torunu. Bütün aile sevgisini hiç eksik etmediği için alabildiğine şımarık ve haytadır. Altında araba, sürekli gezmektedir.
NİLÜFER ÇIKRIKÇIOĞLU : (18) Hayri’nin ikinci çocuğu. Üniversite sınavına hazırlanmakta. Ağabeyinin tersine sorumluluk sahibidir.
HANDE: (25) Kurtuluş’un sevgilisi. Rehberlik yaparak hayatını kazanmaktadır. Tura çıktığı rehberleri mutlaka sevgilisinin dükkânına getirmektedir. Hande üç yıl önce rehberliğe başladığında tanışırlar ve birbirlerine âşık olurlar. Kurtuluş ekonomik olarak durumu düzeltse evleneceklerdir. Hacer onu artık gelini olarak görmektedir. Aileden biridir artık. Rahatlıkla eve girip, çıkmaktadır. Ailesi İstanbul’da yaşadığı için bir nebze rahattır.
Anasayfa 
Konu: Son Ağa 
Ptsi Ara. 08, 2008 5:17 am