Kavak Yelleri ile ilgili paylaşım ve yorumlarınızı burada yapabilirsiniz.
Didem İnselel(Gönül)
"Kavak Yelleri" dizisinin Gönül öğretmeni Didem İnselel: "Öğrenciler gerçekten Gönül öğretmenle özdeşleştirdiler beni. Hakikaten öğretmenleri gibi görüyorlar. 'Sizin gibi bir öğretmenimiz olsa pazartesi günlerini dört gözle beklerdik' diyenler var. Sempatik bir şekilde evlenme teklif edenler oluyor"
Yoluna yazlık bir dizi olarak başlamıştı ama beğenilince devamı geldi. Kanal D'de yayımlanan "Kavak Yelleri" artık sadece gençlerin değil, her kesimden izleyicinin takip ettiği bir dizi oldu. Senaryo gereği dizi kahramanları hayatlarına artık Urla'da değil, İstanbul'da devam ediyor. "Kavak Yelleri"nin başrol oyuncularından biri de, Gönül öğretmeni canlandıran Didem İnselel. Oyunculuğunu geliştirmek için 2,5 yıldır Şahika Tekand Stüdyosu'na devam eden 31 yaşındaki İnselel, yedi-sekiz yıl kamera arkasında çalıştı. Kanal D Haber Merkezi'nde ve "Ateş Hattı" programında görev aldı. İnselel kamera arkasından kamera önüne geçiş serüvenini anlattı.
Kamera önüne nasıl geçtiniz? Ben zaten liseden beri reklam filmlerinde oynuyordum. Ama oyunculuğu hiç iş olarak görmedim. Dört yıl önce "Camdan Pabuçlar"dan bir teklif aldım. Sonra yapamazsam, bir yaz dizisi falan dedim. İyi gitti dizi. Benim de hoşuma gitti. Sonrası geldi. "Sahte Prenses", "Serseri Aşıklar" ve "29-30" dizilerinde oynadım.
Kamera arkasından gelmenin avantajlarını gördünüz mü? Setin işleyişini bilince, kimin ne yaptığını bilince nasıl faydalı olacağınızı biliyorsunuz. Kamera önünde nasıl durabileceğinizi biliyorsunuz. Daha rahat oluyorsunuz çünkü yabancılık çekmiyorsunuz. Çok sayıda reklam filminde yer aldığımı söylemiştim ya, diziler hemen çekilip bölümleri yetiştirilmeye çalışılıyor ama reklam öyle değil. Çok daha fazla özen ve detay istiyor. Bu işin tam mutfağını gördüm. Reklam oyuncusu olmamın dizi oyunculuğuma çok faydası dokundu. Şimdiye kadar hedeflerim doğrultusunda ilerledim. "Kavak Yelleri"ndeki Gönül, güzelliğiyle değil, oyunculuğuyla kendini gösteren bir karakter oldu benim için. Tam istediğim gibi bir rol.
"Sokaktaki insanlar beni seviyor"
"Kavak Yelleri" dizisiyle daha çok tanındınız. Diğer projelere göre bu daha doğru bir karar mıydı? Muhakkak projeyle alakalı. "Kavak Yelleri"ne baktığınız zaman yaz dizileri içinde iyi bir çıkış yakaladı. İyi bir projeydi. Muhtemelen bunun samimiyeti seyirciye geçti. Belki İstanbul dışı bir iş olmasının bile etkisi olmuştur. Dizi zaten yazın başladı ama devamı gelecek diye düşünülüyordu. Öyle de oldu.
Oyunculukta kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? En büyük şansım ekipteki oyuncular. Hepsi örnek aldığım isimler. Özellikle Ayten Uncuoğlu'na her sahnenin başında soruyorum. Onların fikirleri benim için çok önemli. İstanbul'a geldiğimiz için de tiyatroya daha çok gidiyorum. Hâlâ sahne derslerime devam ediyorum.
Ekranda kendinizi gördüğünüz zaman eleştiriyor musunuz? Evet, tabii. Dizinin şöyle bir avantajı var aslında. Hani bir laf vardır, "Bu işin er meydanı tiyatrolar, sinema sahneleridir" derler. "Diziler daha çok para kazanmak için yapılan işlerdir" derler. Ben bu fikre pek katılmıyorum. Nerede olursa olsun oyuncu, oyuncudur. Dizilerde bir bölümde gördüğünüz yanlışınızı diğer bölümde telafi etme şansınız var. Bu anlamda çok faydası olduğuna inanıyorum. Diziye baktığım zaman beğeniyorum tabii. Ama gün gün, aşama aşama geliştiriyorum kendimi. Herkes için geçerli bu.
Size gelen tepkiler nasıl? Sokaktaki insanlar beni seviyor. Fotoğraf çektirmek, sohbet etmek isteyenler oluyor. Dizide uyumlu, aklı başında bir kızım ve onun için de seviyorlar. Yani benimle konuşmasalar bile tebessümle geçiyorlar yanımdan.
"Evlenme teklif edenler var"
Gönül karakteriyle birlikte hayranlarınız arasında öğrencilerden oluşan ayrı bir grup oluştu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Öğrenciler gerçekten Gönül öğretmenle özdeşleştirdiler beni. Hakikaten öğretmenleri gibi görüyorlar. Fan sitelerinde yapılan yorumlarda da Gönül gibi bir öğretmenleri olsun istiyorlar. İlan-ı aşk edenler var. "Bizim okula öğretmen olarak gel" diyenler var. "Sizin gibi bir öğretmenimiz olsa pazartesi günlerini dört gözle beklerdik" diyenler var. Sempatik bir şekilde evlenme teklif edenler oluyor. Mümkün olduğunca merak edenlerin mail'lerine cevap vermeye çalışıyorum.
Gönül ile benzer yanlarınız var mı? Gönül ailesinin etkisinde fazlaca kalmış, biraz baskıcı bir annenin kızı. Ama ben öyle değilim. Annemle arkadaş gibiyiz. Kararlarımı hep kendim veririm. Zaten genelde aynı şeyleri düşünürüz. Ben kendi ayakları üzerinde durabilen bir insanım. Gönül hep doğru olduğuna inandığı şeylerin peşinde gidiyor. Ben hayatta yanlışlar da yapılabilir diye düşünüyorum.
"İşle ilgili hedef belirlemek istemiyorum"
Sinemayı düşünüyor musunuz? Evet ama kendi karakterime ne kadar uzak olursa onu tercih ederim gibi geliyor bana. Çünkü kendimden var zaten bir tane. Kendimi oynamak bana çok cazip gelmiyor. Farklı, kendime uzak, zorlanacağım, emek vereceğim bir şey olsun isterim. Bu da ekip işi. Tabii bakarsın inandığın bir yerden hiç düşünmediğin bir şey gelir. Bunun için işle ilgili çok da hedef belirlemek istemiyorum. Sonuçta projelere ve tekliflere göre adım adım ilerlemek istiyorum.
Birlikte oynamak istediğiniz isimler kimler? Fikret Kuşkan'ın ve Haluk Bilginer'in oyunculuğuna bayılıyorum. Bennu Yıldırımlar'a hayranım. "Yaprak Dökümü" dizisi gündemde diye söylemiyorum bunu. Bennu ile önceden "Kaç Para Kaç"ta da beraber çalışmıştık. İlla başrol oynayacağım diye bir takıntım yok. Haluk Bilginer gibi isimlerle oynayacağınız küçük bir sahne bile size gurur verebilir.
"Yediğime içtiğime dikkat etmem!"
Setten kalan zamanlarınızda vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz? Biz üç kız kardeşiz. Yengeç burcuyum. Biraz evcimenim. Evde vakit geçirmeyi seviyorum. Gelen giden arkadaşlarım oluyor. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, sinemaya, tiyatroya gitmeyi seviyorum. Çok fazla spor yapmıyorum. Köpeğim var, onunla beraber yürüyüş yapıyorum. Çok iştahlıyım, yediğime içtiğime hiç dikkat etmiyorum. Geceleri bir tabak makarna yiyip yatarım.
Kaynak: Milliyet
[size=150]Aşk karın doyurmuyor[/size]
"Kavak Yelleri" dizisinin başrol oyuncusu Pelin Karahan, Hey Girl dergisine verdiği röportajda aşka dair ilginç açıklamalarda bulundu.
"Gerçek hayatta da dizideki gibi büyük bir aşk yaşıyorum. Maçoluğu sevmesem de sahiplenilmek isterim" diyen Karahan, "Aşk mı para mı" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Aşk tabii ki... Ama aşk da karın doyurmuyor. Hem aşk, hem para diyelim en iyisi. 'Çok aşığız, parasız da yaşarız' düşüncesine karşıyım."
n Oyunculuğa nasıl başladınız?
- Üniversite okuduğum süre boyunca yazlarım hiç boş geçmedi. Bir ajansa yazıldım ve reklam filmlerinde oynamaya başladım. Daha sonra da "Kavak Yelleri" dizisi için teklif geldi. Görüşmelere gittim ve bu işi yapabileceğimi anladım. Seçilince dünyalar benim oldu.
n Dizideki gibi büyük bir aşk yaşadınız mı?
- Evet, yaşıyorum şu an...
n Yeterince vakit ayırıyor musunuz ona?
- Ayırmaya çalışıyorum. Maçoluğu sevmem, ama beni sahiplenmesini isterim.
n Nasıl erkeklerden hoşlanırsınız?
- Tip olarak, kumral ya da esmer... Karakter olarak ise efendi olmalı. Yerine göre davranmasını, oturup kalkmasını bilmeli.
n Bir erkekte ilk dikkatinizi çeken şey ne?
- Ayakkabısı, saati ve saç tıraşına bakarım.
n Kendinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleriniz neler?
- Çok kararsızım, daha çabuk karar verebilen biri olmak isterdim.
n Genelde nerelerde takılırsınız?
- Çok fazla evden çıkmıyorum aslında. Gidip kafede oturmaktan çok, bir yere gidip uzun uzun yemek yemeyi daha çok seviyorum.
n Yaptığınız için kendinize kızdığınız bir şey var mı?
- Makyajımı temizlemeden yatabiliyorum bazen, yorgun olduğum zamanlarda çok üşeniyorum.
n Aşk mı, para mı?
- Aşk da karın doyurmuyor. Hem aşk, hem para diyelim en iyisi. "Çok aşığız, parasız da yaşarız" düşüncesine karşıyım.
n Aşk acısından kurtulmak için ne yaparsınız?
- Çok acımasız olacak, ama başka birini bulmak en iyi çözüm sanırım. Çünkü o insana çok bağlanıyorsun ve yalnız kaldığında hatıralar aklına geliyor. Yeni aşklara yelken açmak daha mantıklı. Başka bir insana odaklanmazsan, eski aşkın aklından hiç gitmez.
Dükkanı güzel tutmak lazım
n Oyunculuğa nasıl başladınız?
- İlkokul 3. sınıfta tiyatroya başladım. Belediye tiyatrosunda çocuk oyununda oynadım. Okumayı yeni öğrenmiştim, ama tekst ezberliyordum. Şu an İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda üçüncü sınıfta okuyorum.
n Yalnız mı yaşıyorsunuz?
- Hayır, bir ev arkadaşım var. İlkokuldan beri tanışıyoruz zaten.
n Nasıl kızlardan hoşlanırsınız?
- Hem güzel hem de çalışkan kızları severim. Ama en önemlisi, iyi anlaşabilmek!
n Metroseksüel misiniz?
- Değilim ama kendime bakmak zorundayım. Dükkanı güzel tutmak lazım. Bu yüzden spor yaparım, yediklerime dikkat ederim. Her gece bal, muz ve sütlü special yaparım kendime.
Başımızda Kavak Yelleri esiyor
"Kavak Yelleri" dizisinin genç başrol oyuncuları Aslı Enver, Dağhan Külegeç, Pelin Karahan ve İbrahim Kendirci, özel hayatlarını ilk kez Kelebek'e anlattı.
"Kavak Yelleri"nin, rol gereği büyük aşklar yaşayan ve başlarında kavak yelleri esen oyuncularından Aslı Enver, "Komik erkekleri severim" itirafında bulundu. Dağhan Külegeç, hayatının başrol kadın oyuncusunun henüz belirsiz olduğunu söylerken, Pelin Karahan güzel bir ilişki yaşadığını saklamadı. İbrahim Kendirci ise özel hayatının pek parlak durumda olmadığını belirtti: "Özel hayatım özel gitmiyor. Ben yalnız kalmayı çok seviyorum."
Genç izleyicilerin büyük ilgi gösterdikleri "Kavak Yelleri" dizisinin dört başrol oyuncusu, hem kariyer planlarını hem de özel hayatlarını anlattı.
Aslı Enver: Komik erkekleri severim
n Kendinden bahseder misiniz?
- 12 yaşıma kadar İngiltere’de yaşadım. Sonra Türkiye’ye geldim. Pera Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdim. Orada tiyatro eğitimi aldım. Şu anda Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim.
n Oyunculuğa nasıl başladınız?
- Hatırlamıyorum pek. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde 1 yıl eğitim aldıktan sonra oyunculuk yapmaya başladım.
n Nasıl erkeklerden hoşlanıyorsunuz?
- "Yakışıklı olsun" demiyorum ama ruhu kişiliği çok önemli benim için. Komik olsun, arkadaşlarımla iyi geçinsin... Bunlar herkesin istediği şeyler. Ben tipi şöyle olsun, maddi durumu şöyle olsun diyemiyorum. Belki demem gerekiyor bir yerde ama diyemiyorum.
n Dizideki ’Mine’ karakteri gibi aşk kırıntılarıyla mı doyarsınız, yoksa "Aşksız kalırım daha iyi" mi dersiniz?
- Gerçekten aşıksam Mine kadar kendimi alçaltmam. Kendi içimde yaşarım. Ama aşk kırıntılarıyla doymaya da çalışırım.
n Hayatınızda biri var mı?
- Evet var.
Dağhan Külegeç
Yükü olmayan kızlardan hoşlanırım
n "Hırsız Polis"teki Jilet ile "Kavak Yelleri"ndeki Efe birbirine çok benzer karakterler. İsteyerek mi seçtiniz bu projeyi?
- Yok hayır. Bu işin başında başka bir teklif daha vardı. "O mu bu mu" diyorduk. Menajerim bu işin daha doğru olacağını söyledi ve bu işe girdik. Ama Türk dizilerinde karakterden bahsetmek çok doğru olmaz.
n Dizide çok esprili, hayata hep iyi yönlerinden bakan birisiniz...
- "Bu dünyada ne için ne yapıyorsun!" Ertesi gün kalkıyorsun ve; "Ben bu dünyayı kurtarabilirim" diyorsun. Dizideki Efe eğlenceli bir tip. Ben normal hayatta hem kötümserliği, hem de umudu bir arada tutmaya çalışıyorum.
n Nasıl kızlardan hoşlanırsınız?
- Ağırlık taşımayan, yükü olmayan kızlardan hoşlanırım. Bilen kadınlardan hoşlanırım.
Pelin Karahan
Güzel bir ilişkim var
n Kendinizden biraz bahseder misiniz?
- 1984 Ankara doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi mezunuyum.
n Daha önce bir firmada halkla ilişkiler üzerine asistanlık yapıyormuşsunuz. Şimdiyse oyuculuk...
- Hiçbir şey için kesin konuşmak doğru değil. Bu işe başladım keyif alıyorum, para da kazanıyorum. Başka teklifler de var.
n Özel hayatınız nasıl gidiyor?
- Güzel bir ilişkim var, iyi gidiyor. Çok anlayışlı ve bana çok destek olan biri. O olmasa zaten iyi gitmezdi. Çünkü gerçekten bu işi yapan bir insanın karşısındaki insan anlayışlı olmalı.
n Öpüşme sahnelerin için tepkisi ne oldu?
- Tabii ki kimse istemez onu seyretmek! Ama bu işi profesyonel olarak yapıyorsak; bu da anlayışla karşılanmalı.
İbrahim Kendirci
Ev kuşuyum
n Kendinizden biraz bahseder misiniz?
- İlk okuldan beri drama dersleri alıyorum. Çocuk oyunlarında oynadım o dönemde. Daha sonra oyuncu olmaya karar verdim. Lisede drama derslerini ağırlaştırdım. Okulda tiyatro kulübünde tiyatro kulübü başkanlığı yaptım. Ve İstanbul Üniversitesi Devlet konservatuarını kendime hedef koydum. Oyunculuk adına iyi bir adım atmak için konservatuar eğitiminin şart olduğunu düşünüyordum. Lise son sınıfta sınava girdim ve ilk girdiğim sene kazandım. Çok zorluydu. Okulum devam ederken Osman Sınav ile tanıştım. "Pars Kiraz Operasyonu"nda oynadım. Oyunculuk deneyimime sinema ile başlamak benim için büyük bir şans oldu.
n Dizinin bu kadar tutacağını bekliyor muydunuz?
- Tabii ki bekliyordum. Başından beri çok kaliteli bir iş olacağı belliydi.
n Deniz ile İbrahim’in ortak noktaları var mı?
- Evet var. Her oyuncu oynadığı rolde bir katil rolü bile oynuyorsa içindeki katili çıkartıyordur. Her oyuncunun yarattığı karakterde bir ortak noktası illa ki vardır. Ki olmak zorunda diye düşünüyorum.
n Deniz ile ortak yönleriniz var mı? Mesela özel hayatınızda da sevgilinizi ailenize karşı savunur musunuz?
- Hayatta hiç böyle bir şey başıma gelmedi. Gelseydi ne yapardım bilmiyorum. Ben aileme çok düşkünüm. Dışarı çıkmam kolay kolay hep annemlerin yanındayımdır. Aileye düşkünlüğüm olduğu için özel hayattıma annemi tercih ederdim diye düşünüyorum.
n Çekimlerden kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Özel hayatınız nasıl gidiyor?
- Özel hayatım özel gitmiyor. Ben özel hayatımda genellikle yalnızım. Yalnız kalmayı çok seviyorum. Ev kuşuyumdur. Odam, kitaplarım ve DVD’lerim bütün dünyamdır.
CoAdmin
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 366
Nerden :
Aktiflik Puanı:1366
Konu: Geri: Kavak Yelleri Ptsi Ara. 01, 2008 10:02 am
teşekkürler jnm
~Admin~
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 30
Nerden : Her Yerden=)
Aktiflik Puanı:130
Konu: Geri: Kavak Yelleri Ptsi Ara. 01, 2008 10:06 am
Karakterim jön olmaya müsait değil
"Yaprak Dökümü" ve "Kavak Yelleri" dizilerinde rol alan Ege Aydan, jön kavramına sıcak bakmıyor.
Oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik yapan, bugüne kadar 25 resim sergisi açan Aydan, "Ben hayatta öyle bir jön olamazdım, çünkü karakterim bu duruma müsait değil. O rollerde kendimi dört duvar arasına sıkışmış gibi hissederdim. Jön olmak bence oyun gücüyle alakalı, poz kesmek, yakışıklılığıyla oynamak ve onu pazarlamakla değil" diyor.
Şu sıralar hem "Yaprak Dökümü" hem de "Kavak Yelleri" dizisinde rol alan, aynı zamanda "Son Ders" filmi gösterimde olan Ege Aydan’ın marifetleri saymakla bitmiyor. Oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik yapan, bugüne kadar 25 resim sergisi açan, "Bana bir taş verin, istediğinizi yapabilirim" diyen Aydan, her nedense söz jön kavramına gelince geri çekiliyor bir tek! 80’li yılların jön kavramının kendisine uymadığını belirten sanatçı, "Karakterim buna müsait değil" diyerek kestirip atıyor.
Opera sanatçısı bir anne, konservatuvar mezunu bir baba... Sizin oyuncu olmanıza hiç şaşırmamak lazım...
- Ayrıca halam opera sanatçısıydı, dayım da senfonide timpani çalardı... Gerçi ağabeyim Efe sanatı değil sporu seçti, ama bu durumdan ister istemez etkileniliyor.
Genelde operayla ilgilenen bir ailede büyümüşsünüz. Peki, hiç opera sanatçısı olmayı istemediniz mi?
- Ben daha çok tiyatroyu seviyordum. Sanatı bütün olarak değerlendiren bir aileydi benimki... Bir ara balet olmam için konservatuvara da götürdüler. Baleyi seviyordum, çünkü bale bölümünde ilkokul aşkım vardı. Ama İngiliz hocalar kemik yapıma bakıp, bale için uzun boylu olacağımı söylediler. Çok üzüldüm. Ama ilkokul aşkımla hálá görüşürüz ve "Sen benim ilk aşkımsın" diye takılırım ona...
Aynı zamanda resim de yapıyorsunuz. Bu yönünüzü de İstanbul’da açtığınız sergi ile öğrendik...
- Evet, küçük yaştan beri resim yapıyorum. Bir sürü ressamdan ders aldım, ailem de bana destek oldu. Bugüne kadar 25 sergi açtım. Sadece bu da değil, ben heykel de yapabiliyorum. Bana bir taş ver, istediğimi yapabilirim yontarak.
Oyunculuğa dönersek; 1974’te "Kaynanalar" dizisi başladı ve siz de kadrodaydınız, değil mi?
- Evet, ama asıl 1986’da çekilen "Yarın Artık Bugündür" dizisiyle ünlendim ben. Necla Nazır’la oynadığımız dizi çok sevilmişti.
O dönemde Devlet Tiyatrosu’nda da görev alıyordunuz sanırım...
- Ben bu işleri Devlet Tiyatrosu’ndaki görevimi aksatmayacak şekilde yapıyordum. Zaten bir tek TRT vardı.
Oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik de yaptığınızı biliyoruz. Bu geçiş nasıl oldu?
- 1990’lı yıllarda başladım yönetmenlik yapmaya. Tiyatro sahnesine çıkmadan önce oyuncuların seslerini ısıtması gerekir. Bunu yapmadığım için ses tellerimden iki kez ameliyat oldum. Sonra bir korku aldı beni. "Ya yine sesim kısılır da, oyunu yarım bırakırsam" diye endişelenmeye başladım. O yüzden küçük rolleri kabul eder oldum. Ardından da yönetmenlik ağır bastı, oyunculuk geri planda kaldı.
Yönetmen olup yönlendirmek mi daha keyifli yoksa oyunculuk yapıp yönetmene göre şekillenmek mi?
- Kesinlikle oyuncu olmak daha kolay bir şey... Oyuncu ona verilen dilimi yönetmenin yönlendirdiği şekilde oynuyor, yönetmen ise bütün oyunu üzerine alıyor. Hele oyuncular Türk ise daha da egosantrik bir durum söz konusu! Hepsine değişik yaklaşmak ve motive etmek zorundasın bir kere... Çünkü biz Türkler duygusal insanlarız. Başarılı bir oyun çıkarmak istiyorsanız, oyuncunun oyuna çok iyi motive olmasını sağlamanız gerekir. Hem çok iyi abi, hem çok iyi yönetmen olacaksın yani...
Sizin bu camiaya girdiğiniz yıllarda "yeni jönler aranıyor" deniliyordu. Siz gözden kaçan bir isim mi oldunuz?
- Ben "Aman meşhur oldum. Biraz kendimi göstereyim" gibi bir düşünceye sahip olmadım hiç... Devlet Tiyatroları’ndaki görevime devam ettim ve televizyona ek iş olarak baktım.
Hálá jön denilince Kadir İnanır, Tarık Akan gelir akıllara...
- Ben hayatta öyle bir jön olamazdım, çünkü karakterim bu duruma müsait değil. O rollerde kendimi dört duvar arasına sıkışmış gibi hissederdim. Günümüzde ise daha sahici, daha çağdaş bir jön kavramı var. Mesela "Son Ders" filmindeki Kaan’ı çok başarılı buldum. Ben öyle bir jön olmak isterdim işte... Bu tamamen oyun gücüyle alakalı, poz kesmek, yakışıklılığıyla oynamak ve onu pazarlamakla değil.
Her zaman tiyatroya döndüğünüzü vurguluyorsunuz. Peki, tiyatronun para kazandırmadığını ve tiyatrocuların bu nedenle dizi sektörüne yöneldiğini düşünürsek, sizi bu denli sadık kılan şey neydi?
- Sadece bir diploma... Sonuçta bu devlet beni eğitti ve bana bir diploma verdi. O zaman doğru düzgün bir konservatuvar ve doğru düzgün öğretmenler vardı. Şimdikilere laf söylemek için konuşmuyorum ama akademik eğitim bakımından çok daha iyi bir düzey vardı. İyi oyuncu olmak farklı, iyi öğretmen olmak farklıdır. Bizi öyle eğittiler ki, sahnede biri varsa rahatsız olmasın diye, sahne arkasında yürürken parmak ucumuza basardık. Günümüzde ise kimsenin bir şey umurunda değil. Yeni gelen jenerasyon çılgın olsun, ama iş ahlakı ve disiplini de yüksek olsun istiyorum.
Şu anda rol aldığınız iki dizide de melankolik ve eşini aldatan karakterler oynuyorsunuz.
- Televizyon dünyasında bir resim oluşturuyorsun ve o resim insanların kafasında öylece kalıyor işte... Ben romantik, güven veren, sinsi karakterler için ilk akla gelen isimim artık.
Bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
- Geçen sene "Hacı" dizisinde oynadım. "Kısmetim Otel"de de turisttik eşya satan bir adamı canlandırıyordum. Belki o işler tutmuş olsa, sen bu soruyu sormuyor olacaktın. Üzerimdeki bu etiket ortadan kalkacaktı.
İki dizide de karısını aldatan bir adam var. Peki, canlandırdığınız bu iki karaktere hak verdiğiniz anlar oluyor mu?
- Ben ikisini de tasvip etmiyorum. "Kavak Yelleri"ndeki adamdan nefret ediyorum bir kere... Sen git oğlunun arkadaşının ablasıyla beraber ol! Ben bunu normal hayatımda yapmış olsam, oğlum keser beni. Zaten yapmam, o da ayrı bir durum. "Yaprak Dökümü"ndeki adamsa Leyla’ya olan aşkını göstermek istiyor. Bunun için uyguladığı yöntemler bana göre değil. Ben onun gibi yaklaşmazdım.
Nasıl yaklaşırdınız?
- Dost gibi... Güven verir, güldürürdüm. Ben hayatım boyunca komik bir adamdım. Ama herkes beni aşırı ciddi zanneder.
Gelelim "Son Ders"e... Nasıl gelişti bu proje?
- Hep derler ya senaryo geldiğinde çok heyecanlandım diye, ben gerçekten çok heyecanlanmıştım.
Oyuncuların isteğiyle yapımcı filmi yeniden vizyona sokmuş... Bunun sebebi ne?
- Çünkü bizim filmimizle aynı dönemde "Recep İvedik" de vizyona girdi. Ve insanlar öyle filmleri çok seviyorlar. Bütün filmler komediye döndü bir ara... "Recep İvedik" gibi olsun diye film yapılıyordu. Tabii olacak ama bence bu kadar abartmamak lazım.
Oğlum bana hiç "baba" demedi
Gerçek hayatta nasıl bir eşsiniz?
- Keyfim yerindeyse mutluluğumu etrafa yaymak isterim. Eşimin de keyiflenmesi benim en büyük keyfim oluyor.
Peki, oğlunuz?
- Hep iki arkadaş gibiydik biz... Babalık çok garip bir duygu. Hálá elimi alnına koyduğum zaman ateşinin kaç olduğunu anlayabiliyorum, hatta küsuratına kadar...
Oğlunuz eski eşinizden değil mi?
- Evet, ama hálá görüşüyoruz. Bunca yılın ardından gayet medeni bir şekilde ayrıldık. O şu anda başka biriyle birlikte ve çok mutlu... Ben de 10 yıldır ikinci eşimle beraberim. Oğlum bana hiç "baba" demedi. Bu benim kurduğum samimi ilişkiden mi kaynaklanıyor, yoksa adımın arkasına ağabey, amca uygun olmuyor ondan mı, bilemem.
Haberin Kaynağı:hurriyet
__________________________________________
Denizli, Kavak Yelleri oyuncularını ağırladı Geliri PAÜ hastanesi çocuk acil servisine bağışlanacak etkinliğe Vali Erkmen eşi ile birlikte katılırken, beğenilen televizyon dizisi Kavak Yelleri'nin başrol oyuncuları da organizasyona destek verdi.
Pamukkale Rotary Kulübün üyeleri ' Çocuklar ölmesin ' projesi için Pamukkale richmond otelde bir araya geldi. Geliri PAÜ hastanesi çocuk acil servisine bağışlanacak etkinliğe Vali Erkmen eşi ile birlikte katılırken, beğenilen televizyon dizisi Kavak Yelleri'nin başrol oyuncuları da organizasyona destek verdi.
Pamukkale Rotary Kulübünün organize ettiği Çocuklar ölmesin, projesi kapsamında Pamukkale Richmond Otelde brunch düzenlendi.
Etkinliğe Vali Yavuz Erkmen ve eşi Nev Hilal Erkmen, Kavak Yelleri dizisinin sevilen başrol oyuncuları Pelin Karahan, Dağhan Külegeç, İbrahim Kendirci ile dizinin yönetmeni Jale İncekol, dernek üyeleri, diğer davetliler katıldı.
Ünlü oyuncuları yanlarında gören çocuklar birbirleriyle fotoğraf çektirme yarışına girince bir anda ortalık kalabalıklaştı ve oyuncular da hangi objektife bakacaklarını şaşırdı.
Geliri Pamukkale Üniversitesi hastanesi çocuk acil servisine bağışlanacak bruch'a katılımın fazla olması Pamukkale Rotary Kulübü Başkanı Fehmi Urganlıoğlu ve eşler başkanı Özlem Urganlıoğlu'nu duygulandırdı.
' Düşleri Gerçekleştirelim ' yazılı ceketleriyle etkinliğe katılan çift DRT mikrofonlarına projeyi ve amaçlarını anlattı.
Kavak Yellerli dizisinin en sevilen oyuncularından Efe; gerçek adıyla Dağhan Külegeç ise; daha önce böyle bir etkinliğe katılmadığını, ancak buradaki çalışmanın çok önemli olduğunu belirtti.
Dağhan Külegeç : ' Düşündüm ve bu kampanyaya destek olabilmek için arkadaşlarımla birlikte buraya geldim. Umarım çabamız yeterli olur ve çocuklar ölmez. '
Daha sonra başarılı oyunculara desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verildi. Vali yavuz Erkemn'in takdim ettiği plaketleri alan genç oyuncuların heyecanları gözlerden kaçmadı
_________________________________________
İki dizi arasındaki tuhaf benzerlik
Kavak Yelleri ve Küçük Kadınlar dizisinin izleyicilerinden Semih Büyü, iki dizi arasındakı tuhaf benzerliğe dikkat çekiyor.
Yüksel Aytuğ'un köşesinde yer alan izleyicinin yazısı şöyle:
"Bu farklı dizilerdeki aynı sahnelerin tekrarı ne olacak, çok merak ediyorum? Dün akşamki Kavak Yelleri'nden örnek veriyorum: Annesi ve babası ölen Mine kardeşiyle aynı evde yaşamaktadır. Avustralya'dan gelen Cansu'yu almak istemektedir? Ama Mine vermemeye kararlıdır. Sonunda teyze, polislerle kapıya dayanır ve Cansu'yu almak ister. Polislerin geldiğini gören Mine, Cansu'yu da alıp, arkadaşlarının evine gider. Ancak anneannesi bu evi bildiği için polislere haber verir ve sonunda yaka-paça çocuğu alırlar ablasının elinden. Bunu öğrenen Mine, anneannesine 'Senin artık Mine diye bir torunun yok, Mine yok!' diye çıkışır. Şimdi buraya kadar her şey tamam da bu sahnenin aynısını iki hafta önce Küçük Kadınlar'da da izlemiştim: Yine anne ve babası ölen Cansu (ki tesadüfe bakın isimleri bile aynı!) halaları tarafından alınmak istenir, ancak vermemeye karar veren büyük ablası Elif, Cansu'yu kaçırır. Kardeşiyle birlikte bir arkadaşının ayarladığı yere saklanan Elif'i yakın arkadaşı Ali ihbar eder ve yakalatır. Yine çocuk yakapaça alınır ablasının elinden, ihbar edenin Ali olduğunu öğrenen Elif 'Seninle ben artık arkadaş bile değiliz, hiçbir şeyiz biz' diye Ali'ye çıkışır Tamam, anladık memleketimizde kriz var, diziler yavaş yavaş azalmaya, maliyetleri düşürülmeye başlandı ama bu kadar da aynılık insanları aptal yerine koymak demek bence! Kavak Yelleri'ni izleyenler Küçük Kadınlar'ı izlemiyor sanılıyor galiba! Bu kadar birbirinden öykünülen senaryolar sayesinde diziler çok kan kaybediyor, bizden uyarması..."
~Admin~
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 30
Nerden : Her Yerden=)
Aktiflik Puanı:130
Konu: Kavak Yelleri / Beyaz Show Ptsi Ara. 01, 2008 10:11 am
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 696
Nerden :
Aktiflik Puanı:1696
Konu: kavak yelleri videolar Ptsi Ara. 01, 2008 10:39 am
kavak yelleri ile ilgili tümm videoları buradan paylaşabilirsiniz
~Admin~
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 696
Nerden :
Aktiflik Puanı:1696
Konu: kavakyelleri Salı Ara. 02, 2008 10:12 am
Kavak Yelleri, başında kavak yelleri esen, içinde kasırgalar oluşan, kanında tatlı zehir dolaşan, büyümek için sabırsızlanan dört gencin hikayesini anlatıyor.
Yazları cıvıl cıvıl, kışları ise ıssız bir Ege kasabasında yaşayan Deniz, Aslı, Efe ve Mine herkese kendi hikayesinden bir şeyleri hatırlatacak.
Mutlu ve güvenli ailesinden kopup kendi yolunu bulmaya, büyümeye çalışan Deniz; idealist, güçlü, maddi zorluklara rağmen okuyan, hayata karşı sert görünmeye çalışan hassas Aslı; rahat ve esprili tavırlarıyla içindeki acıyı saklamaya çalışan Efe. Ve ayrık otu, isyankar Mine.
Sıkı dostluklar, ilk aşklar, ÖSS baskısı, okul, aşılmaya çalışılan aile sorunları herkese tanıdık gelecek.
Büyümenin zorlukları yetmezmiş gibi, kahramanlarımız bir de ÖSS’yle savaş vermekte ve artık büyük gün de yaklaşmaktadır. Akıllarının başlarında olmadığı bir dönemde hayatlarının en önemli sınavına girip, en önemli kararını vermeleri gerekmektedir.
~Admin~
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 696
Nerden :
Aktiflik Puanı:1696
Konu: kavakyelleri dizi müziği (hele bi gel-pinhani) Salı Ara. 02, 2008 10:18 am
içinden geleni söyle
kalırsa yazık olur hayata küsüverirsin
hüzünler seni bulur bişeyler yapabilirsem güzel gözlerin için başından geçeni anlat
masaldır benim için
hele bi gel
uzaklar sana gelir sen hele bi gel
bütün dertler bitiverir hep seni bulur
uzun zor sıkıcı günler yazık olur
hadi gel kurtar bizi
~Admin~
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 29/11/08
Mesaj Sayısı : 186
Nerden :
Aktiflik Puanı:1186
Konu: Geri: Kavak Yelleri Salı Ara. 02, 2008 10:22 am
saoL jnmın içiii
CoAdmin
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 366
Nerden :
Aktiflik Puanı:1366
Konu: Geri: Kavak Yelleri Salı Ara. 02, 2008 10:24 am
saol btnm....
CoAdmin
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 366
Nerden :
Aktiflik Puanı:1366
Konu: Geri: Kavak Yelleri Salı Ara. 02, 2008 10:24 am
saol cnmm.....
~Admin~
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 30
Nerden : Her Yerden=)
Aktiflik Puanı:130
Konu: Geri: Kavak Yelleri Salı Ara. 02, 2008 11:41 am
Teşekkürler..
Mod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 02/12/08
Mesaj Sayısı : 729
Nerden : mutlu insanlar diyarından
Aktiflik Puanı:1729
Konu: kavak yelleri ile ilgili yazılar Çarş. Ara. 03, 2008 4:01 am
Not: Bu eski bir köşe yazısı ky'nin başladığı günden kalma =) Ama çok hoş olduğu için koydum..
Cıvıl cıvıl gençlik dizilerine bayılıyorum. "Hepsi Bir"e bayıldım mesela.Şimdi sırada bu akşam Kanal D ekranlarında başlayacak "Kavak Yelleri" var. Neredeyse tamamen genç oyunculardan oluşan, pırıl pırıl bir kadro.Üstelik ÖSS'ye hazırlanan dört gencin yani Pelin Karahan, İbrahim Kendirci, Aslı Enver ve Dağhan Külegeç'in etrafında gelişen olaylara mekan olarak seçilen yer sıcacık bir Ege kasabası. Hırsız polisin jileti Külegeç'i o delişmen tavırlarıyla yeniden ekranda izlemek de ayrı bir zevk olacak. Peki ben gençlik dizilerine neden bayılıyorum? Geçen gün de yazdım; ekranlarda birbirinin benzeri ağdalı aşk hikâyelerini görmekten çok sıkıldım artık. Yelpazeye farklı bir renk katan her türlü alternatifin başımın üstünde yeri var. O alternatiflerin içinde aşk olmuyor mu? Oluyor tabii, ama en azından başka diyarlara da sürüklüyor zihinlerimizi.
Her ne kadar Kanal D Genel Müdürü İrfan Şahin, bu dizinin daha yılları var dese de Kavak Yelleri'ndeki "kör tuttuğunu öper" hali izleyicisini boğuyor artık... Birinin sevgilisi,öbürünün kollarında,öbürünün sevgilisi,berikinin yeni sevgilisi olmuş filan derken iş havuz problemine döndü... Bir de üstüne hastanedeyken aldığı acil çağrıya,ambulans götürmeden gidip sonradan fellik fellik ambulans arayan Aslı'nın durum saçmalığını da eklersek;bakın izleyici Sema kardeşim ne diyor.. " Çok seviyorum ama çok cıvıttı KavaK Yelleri.Artık Pinhani şarkıları da kurtaramıyor! "
YABANCI dizilerden devşirilen yerli dizilerde patlama yaşanıyor. Bunlara son olarak Kanal D'nin Kavak Yelleri dizisi de katıldı. İlk başlarda durum küçük esinlenmelerden ibaretti. Ama dizi ilerledikçe ortaya ünlü dizi Dawson's Creek'in kopyası çıktı. Tiplemeler, hatta karakterlerin saç stilleri ve diyaloglar bile tıpatıp aynı. Jenerikte yer almadığına göre Dawson's Creek dizisinin yapımcılarına telif ödenmediği ortada. Hiç olmazsa jeneriğe bir küçük teşekkür yazısı iliştirselerdi...
SABAH/Yüksel Aytuğ
umarım beğenirsiniz
(ç)alıntı
SüperMod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 01/12/08
Mesaj Sayısı : 91
Nerden : Kuzey Kutbu'ndan :]
Aktiflik Puanı:191
Konu: Geri: Kavak Yelleri Çarş. Ara. 03, 2008 5:00 am
SağoL. Mesut Yar'ın alıntı yaptığı yorum kime ait acaba
~Admin~
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 29/11/08
Mesaj Sayısı : 186
Nerden :
Aktiflik Puanı:1186
Konu: Geri: Kavak Yelleri Çarş. Ara. 03, 2008 7:58 am
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 02/12/08
Mesaj Sayısı : 729
Nerden : mutlu insanlar diyarından
Aktiflik Puanı:1729
Konu: Kavak Yelleri Replikler Cuma Ara. 05, 2008 4:48 am
Kavak Yelleri 1.Bölüm Replikleri
Aslı:Kesin kazanmalıyım üniversiteyi benim için tek kurtuluş bu Deniz:Merak etme aslı kazanıcaksın Efe:Yaa tabiki kazanıcaksın allah allah senden daha inekmi var ya urlada Aslı:Teşekkür etmek yerine möö desem efe möö Efe:Aaa rica ederim hayatım Deniz:Hem hayatımız bir sınavamı bağlı abi kazanamazsak başka bir şey yaparız Efe:Off yeter abi sınav sınav sınav sınav sınav sınav yokmu başka bir muhabbetiniz ya şurda iki paralık keyfim vardı onuda kaçırdınız ha ben gidiyorum Aslı:Nereye Efe:Nereye denize Deniz:Nee Aslı:Bu havadamı Efe:Hıı Deniz:Üşütüceksin(efe denize atlar.) Aslı:Kafayı yedi gene ya Deniz:Aslı bizde atlayalım mı Aslı:Saçmalama Deniz:Niye Aslı:Canım ne gerek var artık hem büyüdük Deniz:Büyüdüysek ne olmuş Aslı:Yani artık misket oynamıyoruz deniz odanızda manken posterleri asılı yarı çıplak Deniz:Eee ne var bunda Aslı:Yani artık bunlar var kıyafetlerle atlayamam Deniz:Amman düşündüğün şeye bak büyüsekte aynı kişiler değilmiyiz hem sen benim en iyi dostumsun Aslı:Öylemi hala aynı şeyi konuşabiliriz yani Deniz:Konuşuruz tabii Aslı:Tamam deniz bey söyle bakalım en son kimi öptün Deniz:Kimseyi sevgilim yok ki bilmiyorsun sanki Aslıeki en son hangi ünlünün çıplak fotoğrafına baktın Deniz:Yani aslı..aman gelmezsen gelme ben kendim atlarım Aslı:Ya saçmalama ya (denize atlar.) Deniz:Aslı Efe:Aslı Denizeniz akkaya ************************ Deniz:Tam yakalıyıcaktım ne vardı mızıkçılık yapıcak Efe:Giricektin denize ne güzel boğucaktık seni Aslı:Valla ben kendimi kurtardım şu halinize bakın titriyorsunuz soğuktan Deniz:Valla yiğit diye laf söyletmeyelim dedik ama ben soğuktan dondum abi Efe:Abi hava güzelde rüzgar esiyor ya Aslı:Aptal maruz su buz gibiydi dimi(ARABA GELİR) Efe:Kenara kenara Deniz:Bakıyorum eğleniyorsunuz ha yürüyün oğlum dondum (arabadan mine çıkar.) Efe:Bu ne ya Deniz:Bu kız kim abi nerden geldi acaba Aslı:Ya kimse kim canım bizene hadi gidelim donucaksınız hasta olucaksınız hadi Deniz:Çok güzel Aslı:Ben gidiyorum Deniz:Aslı bekle bekle ya ********************************** Aslı:2006 dan bir öss sorusu geliyor Efe:Evet sevgili dinleyenler urladan aslı hanımın canından çok sevdiği arkadaşlara... Aslı:Ya bir müdahale etme bir dur Efe:Uff hadi tamam devam et ya Aslı:İslamiyetten önce türk devletlerine kağanın eşine hatun ünvanı verilirdi aşağıdakilerden hangisi kağanın hatuna yetki verdiğini gösterir Efe:B Kağanın hatuna ilk kredi kartını çıkarması Aslı:Yanlış cevap deniz sen ne diyorsun Deniz:Kalıcı galiba Aslı:Nee Deniz: Pardon dalmışım yaa Efe:Hıı sen o hatuna takıldın dimi ya ama güzel falan diye kalıcı diyorsun neden gelmiş acaba deniz oğlan Deniz:Valla neden gelmişse gelmiş iyi yapmış acayip bir havası vardı ya Aslı:Havaymış makyaj sürmüş be hem bülent ersoy gibi boyanmıştı Efe:Sen ne anlarsın be kuzu kız alımlı seksi ama çok barbi ya ben daha çok böyle doğal güzellikten hoşlanıyorum mesela (bir isim söylüyor.) Deniz:Valla makyajlada olsa güzeldi abi saçları dudakları gerçi bacaklarını pek göremedim ama... Aslı:Yeter ya bıktım sizden ne zaman toplansak bir türlü ders çalışamıyoruz Efe:Aman be kızım duyanda dünya bankasıyla çalışıyoruz zannedicek ha alt tarafı soru bankası ya hadi ben kaçtım Deniz:Nereye oğlum Efe:Ya eve erken gideyimde abi babam esmesin ya hadi eyvallah Deniz:Sana ne oluyor Aslı:Gidiyorum Deniz:Nereye Aslı:Biriniz dalgasında birinizin aklı kızlarda ders falan çalışılmıyor Deniz:Kızları düşünücez tabi başka ne düşünücez Aslı:İyi düşünmeye devam et iyi geceler
Deniz ve Efe'nin Aslı'nın penceresinde çorap kuklalarını oynattığı sahne
Efe(siyah çorap) Merhaba biz çorap çekmecesinden geliyoruz. Aslı: Çorap çekmecesi mi?? dEniz(beyaz çorap) Iıı evet cinayet masasının hemen altı oluyo..Çok gizli bi görev için burdayız. Efe: Biz duyduk ki bu aralar birileri sürekli başınıza çorap örüyomuş Deniz: Bizde neler oluyo diye gelip bi bakalım dedik size okula kdr eşlik edicez. Aslı: Yok okul mokul deniz ben bugün okula gelmicem DEniz: Nası gelmicem Aslı: Ya basbaya gelmicem işte..Ya anlasanıza dün geceden sonra hiç havamda deilim Efe: Ya ne havası kızım okula hava parasıyla mı alıyolar adamı..Dün geceyse dün gece biz niye geldik sabahın köründe he Deniz: Efe doğru söylüyo Aslı,bak ben senin şu an ne düşündüğünü ne hissettiğini çok ii anlıyorum ama- Aslı: Ya ne düşüncesi dEniz..Ben..ya ben artık bişey düşünemiyorum. Deniz çoraplı elini Aslı'nın yanağına değdirir: Hepsi geçicek bak güven bana tamam mı geçicek. Aslı: Ya çek şu kokmuş çoraplarını be DEniz: Ne kokması kız daha bu sabah giydim ben bunları,sen gel bakıyım buraya.. Sonuç; Efe ve Deniz yerde Aslı: İyimisiniz?Çok özür dilerim yaa..tutamıycam kendimi(gülmeye başlar) Deniz: İşe yaradı hocam Efe: İşe yaradı da benim çanak çömlek patladı galiba ya Hadi geliyosun artık demi ya Aslı: Peki tmm geliyorum ama siz önden gidin benim biraz daha işim var
----- 7.Bölümde aslı ve denizin efeyi sandalda basışı.
Aslıyla deniz ellerini silah şeklinde tutup efenin yanına gelirler...
DENİZ:kaldır ellerini efe sıçrayarak sandaldan kalkar:Lan noluyor ya.. ASLI:bu bir baskındır shake It Up Shekerim. DENİZ:Kıbırdama yoksa böbreğini sökerim.
EFE:heh organ mafyası..Bende tam sizden bahsediyordum ya...Nerden çıktınız siz oğlum ya? ASLIuyduk ki iki arkadaşınız olduğunu unutmuşsun beyfendi,bizde hatırlatmaya geldik..(efeye yaklaşarak)Deniz koru beni.. Efe gülerek:Ya seni Allah korusun be kuzu.Kız bu ne hal.. DENİZ:Kaldır ellerini şakamız yok.. EFE: pardon..... ASLI:Bak üçlük muhafaza vardır. DENİZ:Gümrük muhafaza,sahil muhafaza. EFE:Öbürüde Allah muhafaza dimi? DENİZ:Ve biz bu üçününde eğitimini aldık. EFE:Ya lunaparkta iki olaya girdiniz die aksiyonun kralımı oldunuz be.. ASLI:Üf olamaz mı yani. EFE:Eh hadi bir kaynaşalım o zaman.. Ve birbirlerine sarılırlar..
Deniz:Biraz daha okucak mısın yoksa cevap vericek misin? Aslı:Bunu nerden buldun Deniz? Deniz:Bilmiyorum bugün bir şekilde çantama girmiş işte...Doğru söyle sen mi koydun? Aslı:Ben sana nasıl güvendim yaa? Deniz: Ne? Aslı:Mektubu çantana ben koymadım ve kimin koyduğunu da çok iyi biliyorum. Deniz:Aslı bu saatten sonra bunu kimin koyduğunun ne önemi var?Önemli olan bu mektubu senin yazmış olman öyle mi?Hadi ama bunu da inkar etmiceksin herhalde...Bak,ben senin yazını nerde olsa tanırım Aslı,senin defterinden az ödev geçirmedim..Bunu sen kendi ellerinle yazmışsın bizzat... Aslı:Tamam,bunu sana ben yazdım...Yani daha doğrusuşöyle diyelim bu mektubu aylar önce sana ben yazmıştım... Deniz:Nasıl yani?Yazmıştım demekle yani mıştım demekle sana bir zamanlar birşeyler hissetmiştim demek aynı şey...Fakat benim aklımın almadığı şu,niye bu zamana kadar benim bundan haberim olmadı? Aslı: Olmadı,yani olamadı..Zaten artık bunun bir önemi kalmadı Deniz. Deniz: Ne yani,bana karşı benim haberim yokken birşeyler hissettiğini söylüyorsun,ama şimdi benim haberim olduğunda da hiçbirşey hissetmediğini söylüyosun öyle mi? Aslı:Üzgünüm ama öyle işte... Deniz:Bu durum bana hiç yabancı gelmedi. Aslı:Ne demek istiyosun anlamadım Deniz:Çocukluğumuzdan beri mezuniyete beraber gitmek istiyoduk,hatta en çok ta sen,ama o gece geldiğinde benimle dans etmek bile istemedin.İşte bu durumla o da aynı... Bunu yapmaya hakkın yok Aslı Aslı:Bak bütün bu olayları birbirine bağlamaya hiç gerek yok tamam mı?Bu mektup aylar önceydi ve ben bunları yazarken çok samimiydim...Ama üstünden çok zaman geçti hayatımızda çok şey değişti... Deniz: Senin o çok şey dediğin aslında bir tek şey...Mine'nin gelişi..Dimi? Aslı: Sen öyle anlamak isteyebilirsin ama artık bu üstünde konuşmaya değmicek kadar önemsiz bence yani hiçbir anlamı yok,yırt gitsin... Deniz:Yani,benim hislerimin de hiçbir anlamı yok öyle mi? Aslı: Deniz,bak herşey karşılıklı güzel...Sen bir başkasını severken bir başkası da seni severken bütün bu konuştuklarımız çok saçma Dedim ya işte artık yırt gitsin... Deniz: Pekala...tamam,istediğin oldu mu? Aslı:Tamam,sağol...Bak bu konuştuklarımız iyi bir tecrübe olmadı biliyorum...ama bu mektubu o çantaya koyup tadımızı kaçıran kişi bunu ödicek...en azından bundan emin olabilirsin,hoşçakal...
------
Bölüm 3 Sahne 4-3 (motöööör : D ) efe- yaa alıyosun yarım sıkılmış limonu,böyle bi dudak kıvamında oluyoki üff sorma gitsin deniz- olum benim içim kıyılır lan efe- haydaaa.. ver elini..ver. aç elini hah şimdi bak : baş parmağınla işaret parmağının uçlarını birleştiriyosun... kim oldu bu şimdi ? deniz- kim oldu abicim efe- e angelina jolie görmüyomusun ! bak alt dudağın kalınlığınlan nası benziyo.. deniz- iyide ben bu kadar büyük ağızla öpüşemem olum : D efe- oolum julia roberts le öpüşen insan evladının canı yokmu hiç ha ? deniz- öyle gerçi.. efe- hah gördünmü ? neymiş ? hayatta hedeflerin hep yüksek olucakmış denizcim : D sen şimdi bundan günde dört ölçek alıyosun ! şahane öpüşüyosun : D deniz- dört ölçek ? efe- dört ölçek.. aynen.. hadi görim seni : D
bulursam eklerim alıntıdır
Mod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 02/12/08
Mesaj Sayısı : 612
Nerden :
Aktiflik Puanı:1612
Konu: Kavak Yelleri 68. Bölüm Özeti Cuma Ara. 05, 2008 9:34 am
68. Bölüm Özet
Mine ile Ayşe’nin taktik savaşları
Efe, Deniz’i Aslı’nın evinde görünce kızgınlığını gizleyemez. Aslı’nın hatasını telafi etmek için gösterdiği bütün çabalar boşa çıkar. Mine, Burak’ın ani teklifine cevap vermekte zorlanır. Bir yandan Burak’ı üzmemeye çalışırken, diğer yandan da Deniz’i ortada bırakmamaya çalışmaktadır. Deniz ise Efe ve Aslı’nın arasında yaşananların kendi hatası olduğunu düşünerek Efe’ye durumu anlatmaya çalışır ama tabi ki başarısız olur. O sırada gelen imzasız bir zarfın içinden çıkan şey Deniz’i çok etkileyecektir. Aslı’nın sorunları sadece Efe ile sınırlı değildir. Bir yandan da işinden niye kovulduğunu öğrenmeye çalışır. İşin içinde Sedat’ın da olduğunu öğrenince küplere biner. Ayşe, Gönül’ün de tavsiyelerine uyarak Mine ile ilişkisinde yeni bir tavır içine girer ve Mine’ye hoş karşılamayacağı bir sürpriz yapar. Mine, Ayşe’nin ne yapmaya çalıştığının farkındadır, o da Ayşe’nin hamlesine karşı bir hamleyle cevap verir. Öte yandan Burak da boş durmaz ve Mine’yi ailesiyle tanıştırır. Ailece yenen yemeğin beklenmedik bir konuğu olacaktır. Aslı’nın mahallesinde üst üste çıkan sorunlar artık içinden çıkılmaz bir hal alır. Mahallelinin sert tepkisi bir anda kapana kısılmalarına neden olur.
Mod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 02/12/08
Mesaj Sayısı : 729
Nerden : mutlu insanlar diyarından
Aktiflik Puanı:1729
Konu: Geri: Kavak Yelleri Cuma Ara. 05, 2008 9:49 am
teşekkürler...
Mod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 02/12/08
Mesaj Sayısı : 612
Nerden :
Aktiflik Puanı:1612
Konu: Geri: Kavak Yelleri Cuma Ara. 05, 2008 9:53 am
bisi değil cnm...
~Admin~
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 01/12/08
Mesaj Sayısı : 747
Nerden :
Aktiflik Puanı:1747
Konu: Geri: Kavak Yelleri Çarş. Ara. 17, 2008 8:46 am
ıLk Lerde saBırsızLıkLa izLiodum ama her fıLm gibbi cıvıttıLaR .!