Konu: Suskunuz...Hemde Çığlık Çığlığa Bir Suskunluk... Paz Ara. 21, 2008 8:07 am
Suskunuz… hem de çığlık çığlığa bir suskunluk
Evet ama bu konuşacak bir şey olmadığından değil.. Konuşmaya çalıştığımız şeylerin bizi alıştığımız yalnızlığımızdan uzaklaştırması aslında korktuğumuz… İkimizde cesaret edemiyoruz... Öylesine alışmışız ki içimizde büyüttüğümüz yalnızlığımıza... Seviyoruz onu... Bekli de... Yaşandığında yok olacağı korkusu,Bizi tereddütte düşüren Kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma kaygısı… Sen... Yapamadığın hamlenin,Hayatın boyu inanmak istediğin değerlere sahip gibi gördüğün düzeni yok etme girişiminden Başka bir şey olmayacağını düşündün hep… Ben ise yılların verdiği bir alışkanlık çerçevesi içinde var ettiğim varlığa daha fazla acı vermemek için tek yıkım çalışmasından sonra, susmayı tercih ettim… İçimden çığlık atarak susuyorum… Susuyorum… İçimde o kadar güzelsin ki… Sana susuyorum … Demiştim ya yüreğim susmayı öğreniyor.. Aslı yok .. Sevdiğini anladığında içinde duyduğun çığlığın yankısı hiç bitmiyor… O hiç susmayacak… Her gün, her saat bana haykıracak, bağıracak , parçalayacak içimi,benimse yüzümde o gülümsemem yer edinecek tekrar… ona her şey yolundaymış gülücüğü atmaya devam edeceğim… "Sadece bundan sonra kimse onun sesini duymayacak ve bundan sonra kimse, onun tarafından sevildiğini öğrenemeyecek…" Her soğuk üşütemediği gibi ,her ateş de ısıtamazmış insanı…üşüyorum…alev alev üşüyorum… hani saatlerce sessiz,tek kelime etmeden sana bakışlarım var ya.. Gözlerinde beni ısıtacak olan anlamları yakalamaya çalışma çabamdan başka bir şey değil… Ve her yakaladığımda kaybettiğimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyişler… Ve her kaybettiğimde yeniden yakalama çabam… Susmak ? Belki de en doğrusu bu. Ardından en yakışanı susmak bana.ne bir damla yaş... Ne de bir mahsun iç çekiş... Susuyorum teslim oluyorum yanlızlığıma. Sensizliğe,anılara hatta sevdalara sustum ardından. Ne dünü var içimdeki aşkların ne de yarını artık. Sus dedin ya gör bak işte pes etti bu yorgun yürek. Aşka sustu,sevdaya sustu... Susamışken delice yağmurlara ruhumdaki filizler,bıraktığın ateşle yandı kül oldu. Sustu sevdamın tüm yeşilleri. Umutları solgun bir suskunluğa teslim ettim biraz önce. Özlemler sustu,çığlıklar,isyanlar sustu. Kimbilir belki de yürek yangını için için devam eder. Ama öyle suskundur ki içimde anılar.. Yanıp kül olurken bile kıpırtısızlar,sessizler,suskunlar... Susamıştım sana yar... Delice çağlamaktaydı yüreğimde gürül gürül şelaleler. Sus dedin,Sustu içimdeki tüm sesler. Çağlayanlarım sustu... Ben sustum. Sustum sana sonsuza kadar.... Yıllar geçer o sevdanın üstünden. Kaldırılır anıların arasına. Yüreğin tavan arasına yerleşir boz bulanık anılar. Tozlu,sisli kalır, çıkarır bakarsın bazen. Masal olur hiç anlatılamayan. Bir masal olur sadece derinlerimde saklanan... Gitmek istedin madem,kal demez yüreğim sana. Getirdiklerini toparlayıp verir yanına. Yolcu yolunda gerek der.Soğuk bir hoşçakal. Belki de mutlu ol der bir fısıltıyla dilim.O kadar... Sonra... Sonrası bir camın aksinde yanan sigaram. Sonrası dışarıda yağan yağmurlara eşlik eden hüzünler. Bitmeliydi diye kendinden yana teselliler sunan bir iç ses. Sevdaya sitemler... Aşka inkarlar sarar geceyi... Hayat bu. Yüreğim öyle büyük sever ki sevince. Korkar gerçek sevgiyi bilmeyen. Korkarsın sevgimin büyüklüğünden. Sevdam bedenlerce büyük gelir yüreğine. Yalanlarla avunursun. Çekip gidersin böyle. Açık kalır ardında kapım. Giden ayak seslerin çınlar dünyamda. Ellere karışırsın sebepsizce. Yüreğim sormaz sebebini. Bilir çünkü. Bilir de sana belli etmez isyanlarla dolu fırtınalarını. Çekilir kabuğuna sevdam. Uyuturum sensizliği yorgun bir gecede. Sevginin üzerine bir perde çekerim yavaşça. Kulak kesilirsin bir kaç gece. Tek bir fısıltı bile ulaşmaz rüyalarımdan sana. Sitemim kendimedir.Sitemim aşka olan aşkıma... Sitemim yüreğimdeki gizli aynama yansıyan sahte görünedir. Ardından kırıp parçaladığım o aynada bin bir kırık hayal yerlere saçılır... Ağla aşkımıza vedalar yazgılı sevdiğim... Ağla. Ağla ki ben de kırayım zincirlerimi. Gün bugündür. Vedamıza hediye edelim gözyaşlarımızı. Denedim, olmadı. Güçlü kadın elbisesi bedenime uymadı. Ki ne zor zamanları atlatmıştım ben bu elbiseyle. Bu ayrılığa o bile dayanmadı.... Yazgının çizgisine uzat adımlarını. Sevdiğim, zaman ayrılık zamanı...