Yapım: Kuzey Production-Ali Gündoğdu, Mehmet Yiğit Alp Yönetmen: Tayfun Güneyer, Kartal Çidamlı Senaryo: Tayfun Güneyer
Konu: Geri: Adanalı Salı Ara. 02, 2008 8:07 am
Oktay KAYNARCA 27 Ocak 1965 Malatya doğumlu. Çocukluğunun bir dönemi Berlin'de geçti. 6 kardeşler.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı Yüksek Lisans bölümünden mezun oldu.
Konservatuvara girmeden önce Ege Tiyatrosu'nda Turgut Özak'ın "Duvarların Ötesi"nde oynadı.
Konservatuvar zamanında TRT için "Gençler Dizisi"nde oynadı. İlk profesyonel oyunculuğunu Ali Atik, Ayşegül Atik'le bir çocuk oyununda yaptı ve ilk parasını kazandı.
Konservatuvardan mezun olduğu 1991 yılında Tiyatro Stüdyosu'nda "Kan Kardeşleri" (Blood Brathers) adlı müzikalde Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Celal Perk, Jülide Kural, Derya Alabora ve Ahmet Levendoğlu ile beraber oynadı.
Sonra yine aynı tiyatroda 1993-94 sezonunda "Derin Bir Soluk Al" oyununu oynadı ve tiyatro hayatını noktaladı. Bu oyunla Avni Dilligil En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü aldı.
1994 yılındaki son oyunu "Derin Bir Soluk Al"dan sonra sunuculuk, televizyon dizileri ve film çalışmaları oldu. İlk sinema çalışması "Suyun Öte Yanı"...
Daha sonra "Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni", ona "Altın Portakal Ödülü"nü kazandıran "Yengeç Sepeti" filmi, "Bir Kadının Anatomisi" ve "Deliyürek"le yine "Altın Portakal Ödülü"nü aldı...
"Bumerang Cehennemi" adlı sinema filmi ile de MGD Yılın En İyi Erkek Sinema Sanatçısı ve Antalya'da "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"nü aldı.
Son olarak da "Kurtlar Vadisi" ve "Aşkımızda Ölüm Var" adlı televizyon çalışmalarımla yine MGD Yılın En Sevilen TV Dizisi Oyuncu Ödülü aldı.
Bir politikacının hayatıyla ilgili bir projesi vardı. Ancak bir yanlış anlaşılma sonucu projede hayatı anlatılacak politikacının Recep Tayyip Erdoğan olduğu sanıldı. Oysa uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ömer Lütfü Mete'nin yazdığı senaryo başka bir başbakanı anlatıyordu. Gelişmeler üzerine proje ertelendi.
Oktay Kaynarca, kült dizi ‘Kurtlar Vadisi'nde canlandırdığı "Süleyman Çakır" karakteriyle izleyicilerin gönlünde taht kurdu.
Seyirciler, "Çakır" karakterini o kadar benimsenmiş, o kadar beğenmişlerdi ki, senaryo gereği "Çakır" öldüğünde, gıyabında cenaze namazı kılındı, saygı duruşunda bulunuldu.
Mehmet Akif ALAKURT
23 Temmuz 1979 İstanbul doğumlu. Türkiye'de modellik ve aktörlük yapıyor. 2001 yılında ‘Best Model of Turkey' ve ‘Best Model of the World' yarışmalarında birincilikleri bulunmaktadır. Ayrıca ‘Lacoste' firmasının Türkiye'deki katalog çekimlerinde çalışmıştır. ‘Hacı' dizisinde rol almıştır. 2006 yılında Sıla adlı dizide başrol oyuncusu olarak oynamıştır. İstanbul doğumlu olmasına karşın esasen Fatsalıdır.
Selin DEMİRATAR Selin Demiratar, 1983 İstanbul doğumlu Türk sinema ve dizi oyuncusu.
1999 yılı Miss Globe Türkiye 1.si ve Dünya 3.sü olmuştur.
Rol Aldığı Diziler
* [[Dur Yolcu](2008)Ahmet * Gazi (2008), Tuna Demirkan * O Kadın (2007), Yeşim * Acı Hayat (2005), Nermin Yıldız * Sular Durulmuyor (2004) * Lise Defteri (2003), Güney * Koçum Benim (2002), Eylül * 90-60-90 (2001), Burcu
Konu: adanalı repliklerii :) Salı Ara. 02, 2008 11:42 am
sizlerde replikleri buraya paylaşabilirsiniz
Maraz Ali: Düzenli manita seçin oğlum. Tilki Timur: Düzenli manita derken abi Maraz Ali: Adam gibi aşık olun
yavuz:bayanlar baylar korkmayın ben polisim ama bu salaklar bilmiyor..
Komiser Yavuz: Olum sen evden çıkmadan ineğe mi yalatıyon lan kafanı..? Engin: Yoo Komiser Yavuz: Yürüü! Çakma Memoli
Matodor İsmail: Ekmemizle Oynayanı İç Organıyla Oynarız
He bak şimdi şu soldan 4. bloğa gir orda da var galiba ben bi sesler duydum .. He biz burdayız biz içeri gelene kadar sakın dışarı çıkma tamammı ? Tamam başkomserim İçeri girince habire kimse yoklmuu ?? Kimse yokmuuu ? diye bağır !
Komiser Yavuz: Normalde 3 yanlış bir doğruyu götürür ya. Beni biliyorsun, 1 yanlış bütün doğruları götürür.
Adanalı : Ben bu serefsizi bi polis olarak degil bi baba olarak dövecem
Adanalı:Dünya ne zaman bu kadar kötüye döndü. bende bu sorunun cevabını bilmiyorum…
Konu: adanalı dizi haberi: Oktay Kaynarca: ” ‘Adanalı’lar beni affetsin !” Salı Ara. 02, 2008 11:50 am
Yeni başlayan ve hemen izleyici tarafından benimsenen ‘Adanalı’ dizisinde oynayan Oktay Kaynarca, Adana şivesini henüz oturtamadığı için Adanalı’lardan zaman istedi. Mehmet Akif Alakurt ve Selin Demiratar ile birlikte başrolünü paylaştığı ‘Adanalı’ dizisiyle ekranlara gelen Oktay Kaynarca, rolü için 10 kilo almış. “Adanalı olduğu için kilo almam gerekti. 10 kilo fazlam var. Bu kiloları dizi içinde vereceğiz” diyen Oktay Kaynarca, dizi için uzattığı bıyıkları nedeniyle de ilginç tepkiler aldığını söyledi. Milliyet/Televizyon’un haberine göre, senaryonun çok sevimli olduğunu ve okurken çok güldüğünü söyleyen Oktay Kaynarca, “Benim hoşuma gidiyorsa insanların da hoşuna gidecektir, diye düşündüm. Dediğimiz oldu ve dizi yayınlanmadan önce ‘Halkımı tanırım ve bu işi seyredecekler birinci olacak’ dedim ve oldu. Benim değil, tüm ekibin başarısı” diye konuştu. Bu arada Adanalı Yavuz isimli bir başkomiseri oynayan Oktay Kaynarca, karakterin şivesini de tam oturtamadığını belirterek, “Adanalı tınıları vurguları kulağımda ama tam oturttum diyemem. Doğu’ya çok hakimim bu yüzden bazen şive kayıyor. Toparlamaya çalışıyorum bu yüzden. Adanalılar beni affetsinler, elimden geldiğince sahici yapmaya çalışıyorum ve gittikçe iyi olacak. Adana dilini araştırıyorum” dedi.
Konu: adanalı bölüm özetleri Salı Ara. 02, 2008 11:55 am
4.BÖLÜM ÖZETİ: Maraz Ali’yi uyarmak için oto yıkamaya giden Adanalı, orada İdil ile karşılaşır. Bu karşılaşmanın sonunda İdil’in planı ortaya mı çıkacaktır? Oto yıkamaya gelen bir telefon Maraz Ali’yi şaşkına çevirir. Telefondaki sesin Maraz Ali’ye bir sürprizi vardır. Karakoldan kaçan Sofia, internetten tanıştığı genç ile buluşur. Ancak Sofia, bu başına buyruk davranışı ile kendi hayatını tehlikeye atacaktır.
3.bölüm özeti Matador İsmail ve Maraz Ali arasında geçen kavganın sonunda Maraz Ali baygın bir halde yerde yatmaktadır. Matador’un hedefi artık İdil’dir. Bir fırsatını bulup silahına davranan İdil’in yardımına polis arkadaşları yetişir. Matador’un çetesi ve polis arasında yaşanan kaçma kovalamaca arasında Maraz Ali kendine gelir. Acaba İdil’in polis olduğunu fark edecek midir? Adanalı ve Sofia İstanbul’a gelir. Daha evine giremeden Adanalı’yı büyük bir sürpriz karşılar. Maria’nın sırrını çözmeye çalışan Adanalı, İdil’in verdiği ilk emri gerçekleştirecektir. Sürekli çatışan İdil ve Adanalı arasında acaba neler yaşanacaktır?
2.BÖLÜM ÖZETİ: Adanalı, 17 yaşındaki kızı Sofia’yı görünce şok olur. Kızıyla yakınlaşmayı denese de Sofia bu çabaları sonuçsuz bırakır. Maria'nın ölümüne neden olan Yunan mafyası şimdi de Sofia'nın ve Adanalı'nın peşindedir. Yunansitan'a giden Adanalı ve Engin, Atatürk'ün Selanik’teki evini de ziyaret ederler. Maraz Ali, banka soygununu gerçekleştirmek için bir plan yapar. Yemeğe çıkan Maraz Ali ve İdil'in başına ise beklenmedik olaylar gelir.
Konu: Geri: Adanalı Cuma Ara. 05, 2008 11:52 am
Yha film çok güzel de bazı hoş olmayan kelimeler kullanıyolar bu da bnm hiç hoşuma gitmeyor!!!!!!!
Konu: Geri: Adanalı C.tesi Ara. 06, 2008 4:03 pm
hıı olabilir cnm rol gereği ama bna göre çok komikk hareketleri bile komik biri hatta diebilirimki bu diziyi birtek oktay kaynarca için iziliyorum
Konu: AdanaLı ResimLeri... Paz Ara. 07, 2008 2:32 am
Ben Bu Diziyi Çok Seviyorum Yaa...Süper Dizi...
Konu: Geri: Adanalı Paz Ara. 07, 2008 3:17 am
Süper yaaa Bn maraz ali icin izliom bu diziyi
Konu: Geri: Adanalı Paz Ara. 07, 2008 3:21 am
bnde Oktay Kyanarca için bayılıyorum herifee yaa hareketleri bile hoşuma gidiyo
Konu: Geri: Adanalı Salı Ara. 09, 2008 11:29 am
yunanlılar adanalı'ya adanali dio yha bayılıorm
Konu: Geri: Adanalı Salı Ara. 09, 2008 11:30 am
Köpek eline hiç yakışmamış saoL cnm =))
Konu: Geri: Adanalı Salı Ara. 09, 2008 12:15 pm
Sağol cnm...
Konu: Geri: Adanalı Çarş. Ara. 10, 2008 2:07 am
Ben Bu Diziyi Çok Seviyorum Yaa...Süper Dizi...
ehu ehu bunu ben yazmadım tam tersi bu diziyi hic sevmiorum...
Alıntıdırr.. Bu arada... Son kelimesine kadar..Koptum yanii
Konu: Geri: Adanalı Çarş. Ara. 10, 2008 10:35 am
ben fil güsel olduu için
Konu: Geri: Adanalı Perş. Ara. 11, 2008 7:02 am
selin demiratarı sevmiyorum ama diğer tüm karekterlere bayılıyorum özelliklede adanalı ya çook gülüyoprum valla izlerken ayrıca herkese tavsiye ediyorum yine çok mu konuştum ne ?
Konu: Geri: Adanalı Perş. Ara. 11, 2008 7:25 am
adanalı dizisini severim:Dözellikle oktay kaynarca konuşturuyo oyunculuğunu;)O olmasa dizi finiş bu arada çift olarak ali&idiL hoş
Konu: Geri: Adanalı Paz Ara. 14, 2008 5:36 am
Adanalı Zirve'nin tek hakimi
Cuma günleri'nin tartışmasız tek hakimi Adanalı.Yayınlandığı cuma günleri reytingde 1.olan adanalı yapımcıların ve Atv'nin yüzünü güldürmeye devam ediyor.Diğer yapımlar adanalıyı geçmek için çabalıyor ama nafile.Adanalı yüreklerde taht kurdu bundan sonra Adanalı'yı geçmek çok zor.Bunun en güzel kanıtı adanalı ile aynı saatde yayınlanan ve o saatte benim adanalıyı izlememden dolayı bakamadığım bir yapım bu hafta çok konuşuldu.
İşte o konu Yüksel Aytuğ diyor ki;
"Bana göre Asi dizisindeki öpüşme sahnesi fazla abartıldı. Hatta "Adanalı dizisinin reytingiyle baş edemediği için oyuncularını yatağa soktu" iddiası, her şeyden önce bu diziye emek verenlere büyük haksızlık." diyor Yüksel Aytuğ...
Konu: Geri: Adanalı Paz Ara. 14, 2008 5:42 am
kusura bakmayın flood olacak ama yeni konu eklemek istemedim
Aşık olmamış, ağlamamış adamdan oyuncu olmaz!
atv'nin yeni dizisi 'Adanalı' ekranlarda fırtına gibi esiyor! İlk iki bölümüyle, cuma günlerinin reyting listesinde zirveye yerleşen 'Adanalı', aynı mahallede büyüyen ve kan kardeşi olan bir polisle, İstanbul'a korku salan bir suç örgütü liderinin öyküsünü anlatıyor. Diziye adını veren 'Adanalı başkomiser Yavuz'u Oktay Kaynarca canlandırıyor. Kaynarca, "Değerlerimizi bu diziyle yeniden yaşatacağız" diyor.
* İzleyici 'Adanalı'yı çok sevdi... Tepkilerden memnun musunuz?
Fragmanları bile dizinin iyi olacağının sinyallerini veriyordu. Aksiyon, aşk, entrika her şey var. Bir oyuncunun, açılımı için oynayacağı bir rol. Yani avantajlı bir durum içeriyor. Klasik çerçevelenmiş şeyleri yapmıyoruz. Her seferinde kendimizden bir şeyler katmaya çalışıyoruz. İzleyicinin seveceği bir iş yapıyoruz.
* Başkomiser Yavuz, İstanbul'daki tüm kötülüklerle başa çıkıyor...
Biz biraz fantezi boyutunda bakmaya çalıştık. Suç unsurları ile mücadele etmeye çalışan bir sürü dizi var. Hepsi de başarılı işler. Bizim projemiz onlardan eksik kalacak mı? Hayır! Ama biz biraz daha gülümseyen tarafı ile bakacağız.
SUÇLULAR SAF POLİS BAŞARILI
* Bir oyuncu olarak değil de bir vatandaş olarak İstanbul'daki suç oranının yüksek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Göç ile gerçekleşen bir şey. Kendi memleketinde yaşam alanı bulamayan, televizyonda seyrettiği dünyayı gerçek sanarak buraya göç eden insanların sıkışmışlıklarından ortaya çıkmış bir şey. Buraya geliyorlar ama hayat istedikleri gibi gitmiyor, istedikleri şeyleri bulamıyorlar.
* "İstanbul, insanları suç işlemeye kışkırtıyor" da diyebilir miyiz?
Bütün megakentler kışkırtır. Ama suçluların yakalanma oranına bakıldığında, biz ilginç bir şekilde çok daha iyiyiz. Polisimiz çok başarılı. Bu başarı, polisin memleketini iyi tanımasından kaynaklanıyor. Aslında bizde çok büyük, organize, enteresan suçlar yok. Cinayetlerin yüzde 90'ı çözülüyor. Çünkü bizde suçlar çok safça işleniyor. Ya namus davasıdır, ya da alacak...
* Siz hiç mağdur oldunuz mu?
Evet. Evime hırsız girdi. 15 yıl önce...
ROLLERİMDE BENDEN PARÇA VAR
* Oynadığınız bütün rollerde sizden bir parça var mı?
Olmak zorunda. Oyuncular, oyuncu olmasalardı sağlıksız kalırlardı. Oyuncuların geçmişine, geldikleri yerlere, katettikleri aşamalara adım adım baktığınız zaman; çok ciddi mücadele verdiklerini görürsünüz. Hepsinde birtakım anormallikler vardır. Zaten oyuncuysanız hayatınız boyunca biriktirmek ve gözlemlemek zorundasınız. Kavga etmemiş, aşık olmamış, terk etmemiş, terk edilmemiş, dayak yememiş, zırıl zırıl ağlamamış bir adamdan oyuncu olmaz.
* Bu sözlerinizden yola çıkarak "Oyuncu milleti delidir" diyebilir miyiz?
Oyuncu deli olmalıdır. Normal bir iş değil bu!
* Kurtlar Vadisi'ndeki 'Çakır' rolünüz bir fenomendi. Sizi yolda görenler hâlâ "Çakır" diye bağırıyor. Sıkıldınız mı bu durumdan?
Bundan rahatsız değilim. İyi oynadığınız bir rol hafızalarda iz bırakıyorsa bu kötü değil, iyi bir şeydir. İnsanların hafızasında ne kadar kalabiliyorsa kalsın. Zaten, yalnızca 'Çakır' olarak bakmıyor adam bana, Oktay Kaynarca olarak da bakıyor. Başka arkadaşlarımla kıyaslayınca; onlara gösterdikleri yaklaşımla, bana gösterdikleri yaklaşımın çok farklı olduğunu görüyorum. Demek ki ben iyi bir şeyler yapmışım.
İnşallah. Zaten yapmak istediğimiz bu. Her zaman yaptığımız işin üstüne çıkmak istiyoruz. Eğer bunu yapabiliyorsak başarılıyız. Elimizden geleni yapıyoruz. Görüntü yönetmeni üç gündür, üç saat uykuyla duruyor. Hepimiz başarılı olmak için yapıyoruz bunu. İnşallah yaptığımız iş, bir önceki işin üstüne çıkar.
Kaynarca'ya, 'Çakır' diye seslenmeyi sürdürenler var. Fakat, 'Başkomiser Yavuz', bu geleneği bozacak gibi. Kaynarca da, "Yaptığımız her iş, bir öncekinin üstüne çıkmalı" diyor.
* Son günlerde ekonomik kriz var. Bu krizden diziler de etkileniyor. Sizce 'Adanalı' da etkilenecek mi?
Kriz dünyanın her yerinde var. Büyük yatırımlardan vazgeçiyorlar. Bizim ülkemizde de birtakım indirimler isteniyor. Bazıları bu politikayı kabul eder, bazıları etmez. Bu; insanların kendilerine kalmış bir durum. Ama 'Bir önlem alalım, yüzde 30 indirim yapalım' demek bana doğru gelmiyor. O zaman başka planlar yapıp, başka işlerle var olmak lazım. 'Kriz şu anda ensemizde geziyor' dersek daha çok batarız. Kaldı ki bu başımıza gelen ilk kriz değil. Dünya sersemlemiş durumda. Biz daha çok alışığız krize...
* Siz pahalı bir sanatçı mısınız?
Bilmem. Başka insanların aldıklarını bilmediğim için pahalı mıyım bilmiyorum. Belki ucuz da kalabilirim. Sanırım çok pahalı bir isim değilim. Ama ben bir senaryo düşmanıyım. Senaryoyu didik didik ederim. Senaristler nefret eder benden. Hemen notlarımı alırım. Karakterlerin gelişimini tek tek yazarım. Sonra oturur para konuşurum.
KÜÇÜK BÜTÇE OLSUN
* Reyting etkiliyor mu bir sanatçıyı?
Etkiliyor tabii, etkilemez mi? 'Etkilemez' diyen sanatçı yalan söyler. Ben; yaptığım işi anlayan, benim gibi düşünen, benim baktığım yerden bakan seyirci isterim. Keşke raytingler doğrultusunda da bu böyle olsa. Keşke herkes benim istediğim gibi baksa meseleye. Özel bir seyircim varsa, benim için tamam. Sinemada sulu zırtlak işler yapıp milyonlarca seyirciye ulaşmak yerine; inandığım, altına imza atacağım, arkasında duracağım küçük bütçeli filmlerde, çok cüzzi şeylerle oyunculuk yapmayı tercih ediyorum.
* 'Adanalı'dan önce 'Kuzey Rüzgarı'nı çektiniz ama o dizi bitti...
Doğrusu çok zorlandığımız ve gerçekten zorlu aşamalardan geçtiğimiz bir iş oldu. Çalışma şartları çok ağırdı. Biraz sinir savaşına döndü zaman zaman. Biraz yıpratıcı bir süreç oldu. İstediğimiz menzile varamadık. Olabilir böyle şeyler. Bu bir süreç, herkesin başına gelebilir. Dört proje tutmaz, bir tanesi tutar. Önemli değil.
* Kadir İnanır'ın erken ayrılmasına kızdınız mı?
Kadir Ağabey'e o konuda hak veriyorum. Kendi isteği doğrultusunda olmadı senaryo. Kendisi de çok mert ve dürüst şekilde söyledi. Kadir Ağabey'i rahatsız eden şey, onun arkasından çekilen bir sahneydi. Ama bu benimle ilgili bir sorun değildi. Ben oyuncuyum. Önüme konan şeyi oynamakla yükümlüyüm. Kimsenin kimseye gönül koyması gerekmez. Küsmesi de kabul edilemez.
* Sizi çok uzun süredir sinemada görmüyoruz...
Evet, sanırım kafamdaki şeylerle buluşamadım. Ya da film yapanlar beni projelerinin içinde görmek istemediler. Sanırım bu daha doğru bir tespit. Ben olsam, ben de görmek istemem benim gibi bir adamı!
* Yapımcılarla yolunda gitmeyen bir şey mi var aranızda?
Yok, tam tersi teklif geliyor... Ama son dönemde yapılan filmler benim tarzım değil. Hepsi de sinemaya seyirci çekmek için yapılan filmler. Hiçbiri benim tarzım değil.
* 'Recep İvedik' gibi filmlerden mi bahsediyorsunuz?
İsim vermek istemiyorum. Yapılan her türlü işe saygım var. Emek veriliyor her işe, insanlar para kazanıyorlar, geçimlerini sağlıyorlar. Bunları eleştirmeye hakkım yok. Ama bu filmlerinin içinde olup olmama hakkınız var. İsterseniz oynarsınız, istemezsiniz oynamazsınız. Yapmak istediğim birkaç iş var. Ocak ayından itibaren hazırlayıp pişireceğiz.
Anasayfa 
Konu: Adanalı 
Salı Ara. 02, 2008 5:52 am
