tükürürdü. Saçlarımın ölüklerini birbirine bağlar ve evden getirdiğim
hiçbir şeyi yememe izin vermezdi.
O da bir yuva çocuğuydu.
Ağlayarak evde şikâyet ediyordum Muammer'i.
Bir gün annem ve babam okula geldiler.
Muammer "aslında" benden ne istiyordu?
***
Muammer'in, yarık izleriyle dolu kafasını ve küçük kara gözlerini
gören annem ve babam o gün onunla ne konuştular bilmiyorum ama o günden
sonra ben her gün beslenme çantamda Muammer için haşlanmış bir yumurta,
peynir, ekmek ve salatalık taşımaya başladım. Yumurtanın biri Muammer'e
bir banaydı. Muammer beni bir daha dövmedi.
Bir akşam üzeri annem pazardan dönerken beklediği duvar dibinden
annemin karşısına fırlayıp eve kadar torba taşıyan Muammer anneme anne
demeye başladı.
Muammer aslında benden benim hep üzerimde taşıdığım o sıcak aidiyet
huzurunu, sevgiyi, okşanarak büyümenin gücünü istiyordu.
***
Göz görmeyince gönül katlanır derler.
Doğrudur.
Eğer hiç Sinop'ta, Denizli'de, İstanbul'da, yaşadığınız şehirde ya da
bir çocuk yuvası ziyaret etmediyseniz bilemezsiniz.
Gitmek de bir zehir acısıdır orada kalmak da.
Ziyaretden sonra çürük içinde kalır insanın kolları.
Hırçın olur yuvalarda büyümeye çalışan o güzelim çocuklar. Acıtırlar
insanın canını. Dövülmekten acıyan kalpleriyle, sev beni diye yalvaran
gözleri ve dilleri acıtır her tarafınızı.
Lime lime olur ciğeriniz.
***
Bugün onların dayak yediklerini televizyondan izleyip ayağa kalkanlar
bir kez olsun o çocukların kapılarından içeri girmemiştir öte yandan.
Bu yazının başındaki "yedi yaşındaki çocuğun" yorumuyla bakarlar
olaylara.
Mesela sokak çocuklarının barınağı şehir dışında olsun isterler. Yuva
çocuklan kendi çocuklarının okuduğu okula girmesin isterler.
Öfkeli, sevilmemiş yuva çocukları kendi huzurlu hayatlarının dışında
olsun isterler.
Kendi çocukları bu "sevgisizlikten, şiddetten" etkilenmesin isterler.
Çünkü onlar bir tek kendi kapılarının önünü süpürür, en iyi domatesi
kendi çocuğu yesin isterler.
***
Bu yüzden, göz gördükçe ağlayan yürekler içinde...
O çocuklar dayak yerler.
O çocuklar dayak atarlar.
İclal AYDIN
~Admin~
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 696
Nerden :
Aktiflik Puanı:1696
Konu: Geri: Öfkeyle Büyüyen Çocuklar Yalnızdırlar (mutlaka okuyun) Paz Ara. 07, 2008 4:52 am
foold olcak ama bunu sizlerin okumasını istiyorumm lütfen anlıyarak okluyunuzz
Mod
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 06/12/08
Mesaj Sayısı : 536
Nerden :
Aktiflik Puanı:1536
Konu: Geri: Öfkeyle Büyüyen Çocuklar Yalnızdırlar (mutlaka okuyun) Paz Ara. 07, 2008 5:02 am
ay.. üzüldüm ya.
~Admin~
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/11/08
Mesaj Sayısı : 696
Nerden :
Aktiflik Puanı:1696
Konu: Geri: Öfkeyle Büyüyen Çocuklar Yalnızdırlar (mutlaka okuyun) Paz Ara. 07, 2008 5:11 am
bnde cnm görüyorsunuz sevgiye okadar çok ihtiyacı olan çocuklar varkii bide gelmiş diolar ki bunlar hırçın bunlar her türlü pisliği yapar peki onları bu hale getiren kimler ?? tabikide biziz onları dışlayarak onları hor görerek aşşalıyarak onlarda bunları öğrendii onlarda düşman bildii öyle yapanları ve işte şimdiki "serseri" sıfatıyla nitelendiriliyorlarr hiç bir zamanda bunu biz yaptık demiceklerdee hep onlar serseri yaramaz haylazz kötü çocuklarr peki onları bu hale getirenlerr nee???
Öfkeyle Büyüyen Çocuklar Yalnızdırlar (mutlaka okuyun)